5 YAŞ ÇOCUĞUNA YAKLAŞIM NASIL OLMALI?

                             Disiplin
▪     Ona koyduğunuz sınırlar konusunda kararlı ve tutarlı olun.
▪     İyi davranışlarını övün, takdir edin.
▪     Onu başkalarının yanında eleştirmeyin.
▪     Doğru ve yanlış davranışların neler olduğunu öğretin.
▪     Oyun sırasında kurallara uymasını isteyin.
                                     Televizyon
▪     Aşırı televizyon izlemenin çocuklar üzerindeki olumsuz etkisi iyi bilinmektedir. Bunu engellemek ve TV kumandasına kumanda etmek anne babanın sorumluğundadır.
▪     TV bağımlısı olan çocuklar, fiziksel aktivite ve arkadaşlarla oyuna, daha az zaman ayırmakta, daha kilolu olmaktadırlar. İzledikleri reklâmlarda gördükleri zararlı ürünleri tüketerek kötü beslenme alışkanlıkları kazanmaktadırlar. Bu çocuklarda şiddete eğilim ve kötü alışkanlıklar daha sık görülmektedir.
▪     Anne babalara düşen görev, çocuğun TV karşısında geçirdiği süreyi kısıtlamak, TV izlerken onun yanında olup gerekli açıklamaları yapmak, boş zamanlarını değerlendireceği başka alanlara çocuğu yöneltmektir.
             Güvenliği
▪     5 yaş çocuğu artık daha çok şeyi kendi başına yapmayı öğrenmektedir, fakat güvenliğini sağlamada halen desteğe ihtiyacı vardır, henüz tehlikeyi değerlendiremez.
▪     Güvenli bisiklete binebileceği yerleri gösterin, işlek cadde ve sokaklarda bisiklete binmesine izin vermeyin. Başına kask giymesini sağlayın.
▪     Yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmeyi öğretin.
▪     Arabada emniyet kemeri bağlamadan yolculuk etmesine izin vermeyin. Ön koltukta yolculuk etmesine izin vermeyin.
▪     Hareket halindeyken aracın kapılarını kilitli tutun.
▪     Ateşle, kibritle oynamamayı öğretin. Bunları ulaşamayacağı yerlerde tutun.
▪     Yalnızken yüzmesine veya suyun yakınında oynamasına izin vermeyin.
▪     Asla çocuğu evde yalnız bırakmayın.
▪     Yabancı hayvanlarla oynamamasını, onları kızdırmamasını öğretin.
▪     Size ulaşabileceği bir telefon numarasını öğretin.
▪     Yabancılarla bir yere gitmemesini öğretin.

5 Yaş Çocuğuna Yaklaşım Nasıl Olmalı?

                                                                              Beslenme
▪     Artık çocuğunuzun sevdiği ve sevmediği gıdalar belirlenmiştir.
▪     Sağlıklı, besleyici öğün ve ara öğünlerle gereksinimlerini karşılamasını sağlayın.
▪     Kahvaltı öğününü atlamasına izin vermeyin, kahvaltı alışkanlığı kazandırın.
▪     Yemek saatleri, ailenin bir araya geldiği huzurlu zamanlar olmalı, çocukta iyi anılar bırakmalıdır. Yemekleri TV karşısında yemeyin.
▪     Büyümesine katkısı olmayan, gereksiz kalori içeren gıdalardan çocuğunuzu uzak tutun.
▪     İyi beslenme alışkanlıklarıyla çocuğa örnek olun.
▪     Gıda seçiminde, yemek hazırlığında yardım etmeyi çoğu çocuk zevkle yapar, işin içine katıldığı zaman daha zevkle de yiyecektir.

5 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ve YAŞA UYGUN AİLE TAVRI

5 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

İlk çocukluk evresinin düğüm noktasını, aile ve çocuk için “altın yaş” olarak nitelendirilen 5 yaş oluşturur. Daha bilgili ve olgun bir birey görünümünde olan 5 yaş çocuğu, çevresine karşı dostça bir yaklaşım içindedir.
En belirgin özellikleri arasında, yeterli ve dengeli oluşu gelmektedir. 5 yaşındaki çocuk, yeteneklerinden en iyi biçimde yararlanmak ister; hak ettiği sorumluluk ve ödüllere biraz olsun sahip olmaktan hoşlanır. 5 yaş çocuğu, yaşadığı kültür çevresine uyum göstermeyi, başarılı bir kontrolle gerçekleştiren çocuktur. Bu özellikleriyle 5 yaş çocuğu, yüksek derecede toplumsallaşmış bir birey görünümündedir.
4 yaş çocuğu, yarım bırakılan bir şeye duyarsızken 5 yaş çocuğu başladığını bitirmeyi sever. O, artık daha çabuk karar verir. Kas hâkimiyeti gelişmiştir, düzenli cümleleriyle insanlarla olan kişisel ve sosyal ilişkileri artmıştır.
Bunun yanı sıra kendine ilişkin düşünceleriyle ailesine, okula ve topluma uyumu belirgin bir biçimde artmıştır. Ne kendisi, ne de çevresiyle çelişki halindedir. Kritik durumlarda soğukkanlı olmayı başarır. Güven duygusu ve soğukkanlılık 5 yaş çocuğunun övülecek yapısını açıklar. Dikkatlidir. Kendi kendini eleştirir. Fakat kendine güveni de vardır. Söylenenlere inanır ve uyar, belleği güçlüdür.
Kısaca 5 yaşındaki çocukta, motor dengenin, düşüncenin, bireysel-toplumsal ilişkilerin, benlik kavramının; evde, okulda ve toplum içinde uyumun daha belirli olduğu görülür.

Ahlak Gelişimi

AHLAK- AHLAK GELIŞIMI?
 Ahlak, bireyin doğru ile yanlışı ayırt edebilmesini
sağlayan ilkeler ve değerler bütünüdür.
 Aynı zamanda doğru ile yanlışı ayırt
edebilmesinde yardımcı olan ilkeler ve değerler
sistemini oluşturma sürecidir.
PIAGET’NIN AHLAK GELIŞIM KURAMı
 Piaget, çocukların ahlak gelişimlerini anlamada,
kuralları nasıl yorumladıklarını öğrenmenin
önemli olduğunu düşünmüştür.
 Çocukların ahlak gelişim özelliklerini onların
oyunlarını gözleyerek açıklamaya çalışmıştır.
 Çocukların bilişsel gelişimi ile ahlaki yargıları
arasında ilişki olduğuna inanmaktadır.
PIAGET’NIN AHLAK GELIŞIM KURAMı
1. Dışsal Kurallara Bağlılık Dönemi(6-12 yaş):
 Çocuk kuralların değişmezliğine inanmaktadır,
kurallara uymayanların otomatik olarak
cezalandırılması gerektiğini düşünmektedir.
 Bu dönemde çocuğa ebeveyni ve diğer
yetişkinler tarafından ne yapması ve ne
yapmaması gerektiği söylenir.
 Yargı, sadece sınırlı olarak gözlenen gerçeklere
dayalıdır ve kural ihlalinde ceza, otomatik
olarak verilmelidir. Davranışın gerisindeki
nedenler dikkate alınmaz.

  2.Dönemi:Ahlaki Özerklik
 Çocuğun sosyal dünyası giderek artan akran
gruplarıyla genişlemiştir. Bu durum kurallar
hakkındaki fikirlerinin değişmesine etki
etmektedir.
 Kuralların insanlar tarafından oluşturulduğu ve
gerektiğinde değiştirilebileceği bilincine ulaşır.
 Ceza, kurallar ihlal edildiğinde otomatik olarak
verilmez, ihlal edilme nedenleri de önemlidir.
 Kuralları ihlal edenlerin niyetleri ve içinde
bulundukları durumlar da dikkate alınır.
KOHLBERG’IN AHLAK GELIŞIM KURAMı
 Kohlberg, Piaget’nin ahlak gelişim kuramını
yeniden incelemiş ve anlamlandırmıştır.
 Çocuk ve yetişkinlerin belirli durumlarda
davranışlarını yöneten kuralları nasıl
yorumladıklarını incelemiştir.
 Araştırmasını çocuklara ahlaki ikilemler vererek
ve onlara bu durumlarda nasıl tepkide
bulunacaklarını sorarak yapmıştır.
KOHLBERG’IN AHLAK GELIŞIM KURAMı
Kohlberg’in Araştırmasında Kullandığı İkileme Örnek:
Avrupa’da bir kadın, hasta ve ölmek üzeredir. Son
zamanlarda hayatını kurtarabilecek ilaç, aynı
kasabada oturan bir eczacı tarafından bulunmuştur.
Eczacı, ilaç için 2000 dolar istemektedir. Bu fiyat,
ilacın maliyetinin on katıdır. Hasta kadının kocası
Heinz, borç para alabileceği herkese gider. Fakat
topladığı paralar, ilaç fiyatının yarısı kadardır. Heinz,
eczacıya karısının ölmek üzere olduğunu söyleyerek
ya ilacı biraz ucuza satmasını ya da daha sonra
ödemesine izin vermesini ister. Ancak eczacı kabul
etmez. Heinz çaresiz bir durumdadır. Eczanenin
camını kırarak karısı için ilacı çalar. Bu durumda
hasta kadının kocası ne yapmalıydı? Niçin?
KOHLBERG’IN AHLAK GELIŞIMINDE DÜZEYLER
3. Gelenek
Sonrası
2. Geleneksel Düzey
Düzey
1. Gelenek Öncesi
Düzey
KOHLBERG’IN AHLAK GELIŞIMINDE ALTı
AŞAMA
1.Gelenek
Öncesi
Düzey
• Ceza ve
İtaat
Eğilimi
• Araçsal
İlişkiler
Eğilimi
2. Geleneksel
Düzey
• Kişiler arası
Uyum Eğilimi
• Kanun ve Düzen
Eğilimi
3. Gelenek
Sonrası
Düzey
• Sosyal
Sözleşme
Eğilimi
• Evrensel Ahlak
İlkeleri Eğilimi

1. GELENEK ÖNCESI DÜZEY
1. Aşama: Ceza ve İtaat Eğilimi
 Olayların dış görünüşüne ve meydana gelen zararın
büyüklüğüne bakarak karar verirler.
 Kurallara cezalandırılmamak için boyun eğilir,
kuralların doğruluğuna inanıldığı için değil.
2. Aşama: Araçsal İlişkiler Eğilimi
 Çocukların kendi ihtiyaç ve isteklerinin
karşılanması önemlidir.
 Diğer insanların da ihtiyaçlarının farkındadırlar
ancak birinci planda kendileri vardır.
2. GELENEKSEL DÜZEY
3. Aşama: Kişiler arası Uyum Eğilimi
 Birey dış dünyaya ve kendi dışındaki olaylara
kendi dışındaki bir bakış açısından yaklaşmaya
başlar.
 Akran gruplarıyla işbirliği gözlenir.
 İyi davranış başkalarına yardım etmek ya da
onları mutlu etmektir.
 Artık yaptıklarını ceza almamak için değil; aynı
zamanda başkalarını mutlu etmek için yapmaya
çalışır.
2. GELENEKSEL DÜZEY
4. Aşama: Kanun ve Düzen Eğilimi
 Ahlaki anlayış, çevredeki önemli görülen
bireylerin beklentilerine uygun davranışların
doğru bulunması yerine, davranışların toplumsal
sistemin yasal kurallarına ve normlarına uygun
olmasını esas alır.
 Doğru davranış, otoriteye ve sosyal düzene uygun
olarak kişinin görevini yerine getirmesidir.
3. GELENEK SONRASı DÜZEY
5. Aşama: Sosyal Sözleşme Eğilimi
 Genelde toplumsal normlarla değerlere uygun
davranışlar sergilemekle birlikte, insani
değerlerle çatışan yasal düzenlemeleri
sorgulayabilir, bu kuralların değişmesi
gerektiğini savunarak bunları reddedebilir.
 Kanunların demokratik olarak değiştirilebileceği
ilkesine sahiptir.
6. Aşama: Evrensel Ahlak İlkeleri Eğilimi
 Kişi ahlak ilkelerini kendisi seçip oluşturur.
 Bu ilkeleri ihlal eden kanunlara uyulmamalıdır.
Çünkü “adalet yasanın üstündedir”. Bireyin
haklarına saygı esastır.

YEMEK YEMEYİ ÖĞRETMEK İÇİN YAPILABİLECEK ETKİNLİKLER

  • Etkinlik Önerileri:

    1. Çok keskin olmayan kahvaltı bıçağı kullanın.

    2. Nasıl keseceğini çocuğa gösterin. Çocuğun elini keserken destekleyin. Beceri kazandıkça
    yardımlarınızı azaltın.

    3. Aile için yemek pişirirken çocuğun muz, sosis veya diğer besinleri dilimlemesine izin verin. Çocuğu övün.

    4. Kum havuzu içinde ıslatılmış kum keserken çocuğu yönlendirin.

    5. Oyun oynarken oyun hamurundan yassı kek hazırlayın. Lolipop sopası veya plastik bıçakla hamuru parçalara kesmesi için ona yardım edin. Yavaş yavaş yardımlarınızı azaltın.
    Kendime Sandviç Hazırlayabiliyorum
    Etkinlik Önerileri:
    1. Çocuğun ihtiyacı olacak olan şeyleri kolayca erişeceği yerlere koyun.
    2. Çok keskin olmayan bir kahvaltı bıçağı kullanın.
    3. Başlangıçta çocuk sizin yaptığınız aşamaları taklit etsin, sonra kendi sandviçini hazırlasın.
    4. Çocuğun kurabiye kalıpları ile ekmek, peynir ve salam gibi malzemeleri kesip, üst üste koyup özel şekilli sandviçler hazırlamasına izin verin.
    Kendime Soğuk Sütle Mısır Gevreği Hazırlayabiliyorum

    Etkinlik Önerileri:

    1. Mısır gevreğini ve kâseleri kolayca ulaşabileceği bir yere koyun. Sütü kolay boşaltılabilen bir kaba koyun.

    2. Kırılmayan kâseler kullanın.

    3. Kendi başına mısır gevreği hazırlayınca onu övün.

    4. Çocuğa adım adım kendi mısır gevreğini nasıl hazırlayacağını anlatın. Beceri kazandıkça kendi başına hazırlamasına izin verin.

    5. Kendi başına hazırlayınca ona özel ödül olarak mısır gevreğinin üzerine koyması için kuru üzüm veya muz veriniz.

    Okulda Yapılabilecek Etkinlikler

    Makarna Adam

    Amaç: Kendi yiyeceğini hazırlayabilme
    Materyal: haşlanmış makarna, zeytin, salatalık, rendelenmiş havuç, plastik tabak ve çatallar
    Uygulama: Bu etkinliği uygulamadan bir gün önce çocuklara evden haşlanmış makarna, zeytin, soyulmuş salatalık, rendelenmiş havuç, plastik tabak ve çatal getirmelerini söyleyin.
    • Tabağa makarnaları yayarak makarna adamın yüzünü oluşturma,
    • Gözler için iki tane zeytin yerleştirme,
    • Burun için bir parça salatalığı dikey olarak yerleştirme,
    • Ağız için bir parça salatalığı yatay olarak yerleştirme,
    • Rendelenmiş havuçla yüzün üstü kısmında saçları oluşturma,
    • Çocuklara makarna adama isim bulmalarını isteyin.

    Meyve Salatası Yapalım

    Amaç: Yiyecek hazırlama ve gerekli araç- gereci kullanma becerilerini kazanabilme
    Materyal: Elma, portakal, muz, vb. meyveler, kâseler, plastik bıçaklar
    Uygulama: Çocukların ellerini yıkamalarını sağladıktan sonra, meyveleri iyice yıkamalarını söyleyin. Yıkanmış meyveleri kabuklu ise kabukların soyarak bıçakla küçük parçalara bölmelerini, daha sonra hepsini kâseye koyarak karıştırmalarını isteyin.

    Çocuklar meyve salatasını yerken aşağıdaki özellikler hakkında tartışın:
    • Meyvelerin renkleri,
    • Meyvelerin şekilleri,
    • Sulu susuz meyveler,
    • Kabuklu kabuksuz meyveler,
    • Çekirdekli çekirdeksiz meyveler,
    • Meyvelerin tadları,
    • Meyvelerin ham ya da olgun oluşu, meyveleri ne zaman yememiz gerekir,
    • Kurutulmuş meyveler,
    • Meyveleri başka nerelerde kullanabiliriz( pasta süslemede, meyve suyu olarak vb.)

  • 4

    UYKU VE DİNLENME

    Çocuğun sağlıklı büyümesinde düzenli uykunun önemli bir yeri vardır. Gün içinde
    evde ya da okul öncesi eğitim kurumlarında çocuklar için uyku saatleri olmalı, uyumakta
    zorluk çeken çocukların yatarak dinlenmeleri sağlanmalıdır. Oyun çocukluğu döneminin
    özellikle ilk yıllarında öğlen uykuları pek çok çocuk için vazgeçilmezdir. Halk arasında
    “Çocuklar uykuda büyür.” ,”Uyusun da büyüsün” gibi deyişler vardır. Büyüme hormonu
    uykuda salgılandığından çocukların büyüme ve gelişmesinde düzenli ve yeterli uykunun
    önemi büyüktür. Gün içinde sürekli hareket halinde olan çocuklar dinlenemediği zaman
    dikkat eksikliği, huzursuzluk ve aşırı hareketlilik ve sosyal gelişme geriliği
    göstermektedirler. Bu durum okulda öğretmeni, evde aileyi çoğu zaman zor durumda
    bırakmaktadır. Yeterli miktarda gece uykusu uyumayan çocuklar için fiziksel ve zihinsel
    gelişme geriliği kaçınılmazdır. Bu yüzden çocukların gündüz ve geceleri yeterince uyumaları
    ve dinlenmeleri sağlanmalıdır.

    Uyku ve Dinlenme Saatleri

    36–72 aylık çocukların geceleri en az 9-11 saat arası uyumaları gerekir. Tam gün
    eğitim veren okul öncesi eğitim kurumlarında, öğle yemeğinden sonra çocukların uyumaları
    ya da dinlenmeleri sağlanmalıdır.
    Okul öncesi eğitim programındaki uyku ve dinlenme saatlerinde çocukların uyuma
    zorunluluğu yoktur. Yatak ya da kampetlerine uzanarak uyumadan dinlenebilirler. Öğretmen
    bu süre içinde çocuklara sakin bir müzik dinletebilir, hikaye anlatabilir, kaset ya da CD’den
    masal dinletebilir. Bu süreyi yatarak, hareketsiz ve dinlenerek geçirmelerini sağlayabilir. Bu
    nedenle eğitimcilerin çocukları, uyumaları için zorlamaları doğru değildir. Uyku ve
    dinlenme saati sonunda çocukların teri kontrol edilmeli gerekirse çamaşırları
    değiştirilmelidir. Uyku odaları gürültüden uzak, havalandırılmış, ılık, loş olmalı, çocuklar
    için tehlike doğurabilecek donanımdan kaçınılmalıdır.

    Evde aile tarafından yapılabilecekler;

    • Çocukların her gece ortalama 9- 11 saat uyuması sağlanmalı,
    Düzenli bir uyku saati belirlenmeli,
    • Akşam geç saatlere kadar uyanık kalmasına izin verilmemeli
    • Çocuğun televizyon karşısında uyuya kalmasına izin verilmemeli
    • Uyku zamanına yakın kafeinli gıdalar (kola, çikolata vs.) almaması sağlanmalı
    • Çocukların uyku öncesi birtakım alışkanlıkları kazanmasını sağlanmalı (örneğin
    uyumadan önce düzenli olarak yapılacak diş fırçalama, vs gibi işleri hep aynı
    sıra ve şekilde yapması gibi),
    • Çocuğun yatağına özen gösterilmeli (yastığı yüksek olmamalı, kullanılan çarşaf,
    battaniye vs. temiz olmalıdır),
    • Çocuğun yatak odasının ısısı kontrol edilmeli, uyurken oda ısısı 20- 22 derece
    de olmalıdır.

ÇOCUKLARDA ‘YETERLİ VE DENGELİ BESLENME’ NASIL ÖGRETİLİR?

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

Büyümenin hızlı ve özel olduğu durumlarda (doğum, emziklilik gibi) beslenme
ihtiyacı farklılaşır. Çocuğun sağlıklı büyümesinde düzenli beslenmenin rolü büyüktür.
Beslenme çocuğun gelişimini doğrudan etkileyen bir faktördür. Yetersiz ve dengesiz
beslenme, çocuğun sosyal, bilişsel, fiziksel gelişimini olumsuz yönde etkiler. Sağlıksız beslenme vücut direncini azaltarak bireyin hastalıklara yakalanma riskini daha da artıracaktır. Büyüme çağında iyi beslenemeyen çocuklarda gelişim geriliği, zayıf bünye, dayanıksızlık, ileride düzeltilmesi imkânsız vücut bozuklukları oluşabilir. Yeterli besin alamayan, düzenli yemeyen, yemek seçen, yemeklerden sonra kusma nöbeti geçiren çocuğun gelişmesi olumsuz etkilenir. Sağlıklı gelişmenin ilk şartı yeterli ve dengeli beslenmedir.

Çocuğun beslenmesinde amaç;
*Gelişmeyi sağlayacak düzeyde enerji, vitamin ve mineral sağlamak,
* Diş sayısına ve sindirim sistemine uygun çeşitli miktar ve kıvamdaki besinleri
seçerek çocuğa sunmak,
*Olumlu beslenme alışkanlığı kazandırmak olmalıdır.

Çocuğun yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığını kazanabilmesi için ailenin çocuğa örnek olması gerekmektedir. Bu alışkanlığı kazandırmak için evde aile, okulda öğretmen çeşitli destekleyici çalışmalar yapabilir.

Evde Yapılabilecek Etkinlikler

Sözel ipuçları ile tabak,peçete,çatal,bıçakları doğru yerlere koyarak sofra kurabiliyorum.

Etkinlik Önerileri:

1. Çatal, bıçak ve kaşıkları çekmecede ayrı gözlere koyun. Bu çocuğun neyi alacağım ayırt etmesine yardım eder.

2. Çocukla beraber kaç kişilik sofra kuracağınızı belirleyin..

3. Çocuk tabaklara kolayca ulaşabilsin diye tabakları aşağı raflarda bulundurun veya bankonun üstüne koyun.

4. Başlangıçta birkaç kez sofrayı çocukla beraber kurun ve zamanla yardımlarınızı azaltın.

5. Yardımları için çocuğu övün. Aile bireylerine çocuğun sofra kurmaya nasıl yardım ettiğini
anlatın.

6. Çocuğa örnek olması için bir kişinin yemek servislerini koyun. Diğerlerini çocuk koysun.

Bıçakla Yumuşak Besinleri Kesebiliyorum(Sosis, Muz, Pişmiş Patates )

ÇOCUKLARA ‘Hijyen Ve Temizlik’ NASIL ÖGRETİLİR?

HİJYEN VE TEMİZLİK

Bugün her uygar insanin kendi sağlığı başta olmak üzere toplum sağlığını düşünmek gibi bir misyonu vardır. Her birey gerekli hijyen kurallarını öğrenmeli, ağız ve diş sağlığı başta olmak üzere yaşamını sağlıklı olarak yürütebilmek için gerekli önlemleri almalı ve bunun için gerekli alışkanlıkları kazanmalıdır.
Rutin sağlık kontrollerinin önemi, diş sağlığı, kişinin kendi kendine uygulayabileceği basit ilk yardım teknikleri, sağlığını tekrar kazanmada gerekli bilincin oluşması çok önemlidir.
Ayrıca ülke ve dünya sağlığını tehdit eden hastalıkları tanımalı ve bunlarla ilgili gerekli önlemleri alma konusunda bilinçli davranmalıdır.

4-5 YAŞ GRUBU İÇİN;

Okulda Yapılabilecek Etkinlikler
Bu sabunları ben yaptım
• Sabun parçalarını su ve gıda boyası ile karıştırarak renkli sabun kalıpları yapılır.

Evde Yapılabilecek Etkinlikler
• Çocuğun ellerine resim çizin veya boyayın ve ellerini yıkayarak temizlemesini destekleyin.
• Başlangıçta, çocuğa ellerini ve yüzünü sabunla nasıl yıkayacağını gösterin ve gerekirse ona fiziksel yardımda bulunun

5-6 YAŞ GRUBU İÇİN;

Okulda Yapılabilecek Etkinlikler
Bedenimizi Temiz Tutalım
AMAÇ: Beden temizliğinin önemin kavrayabilme, gerekli bilgi ve becerileri kazanabilme
MATERYAL: Beden temizliğini içeren resimler, tırnak makası, sabun, mendil gibi temizlikle ilgili araç-gereç resimleri
UYGULAMA: Çocuklarla birlikte beden temizliği ve kullanılan araç-gereç ve malzemeleri içeren resimleri kullanarak aşağıda önerilen özellikler doğrultusunda deneyimlerimizi paylaşalım.
BEDEN TEMİZLİĞİ
• Neden banyo yapıyoruz?
• Banyo sırasında neler yapıyoruz?
• Banyo sırasında hangi malzemeleri kullanıyoruz?
DİŞ TEMİZLİĞİ
• Diş temizliği neden önemli?
• Dişlerimizi temiz tutmak için ne yapmalıyız?
• Diş temizliğinde hangi malzemeleri kullanırız?
• Günde kaç kez, ne zaman dişlerimizi temizlemeliyiz?

ÖZBAKIM BECERİLERİ

OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ÖZ BAKIM BECERİLERİ

Duygusal ve toplumsal etkileşimin güçlü, ilişkilerin dengeli sürdüğü aile ortamında,
yeterli güven, sevgi ve sevecenlik içinde büyüyen çocuklar, gelişimleri için gerekli deneyimleri elde edebilirler. Bu tür aile ortamlarında, aile üyelerinin kendilerine düşen sorumlulukların bilincinde olarak, çocuğa bağımsızlık yolunda yeterli fırsatları sunması, onun sağlam bir kişilik yapısına sahip olmasının yanı sıra yaşamını devam ettirmede önemi olan bazı temel alışkanlıkları kazanmasını da sağlayacaktır. Çok erken dönemden itibaren temelleri atılmaya başlanan; yemek yeme, giyinme-soyunma, temizlik, tuvalet vb. öz bakım la ilgili alışkanlıkları kazandırmada özellikle annelere büyük görevler düşmektedir.
Normal çocuklar, öz bakım ve günlük yaşam becerilerini zihinsel gelişim düzeylerine ve bedensel olgunluklarına paralel olarak kazanırlar. Çocuğun becerileri kazanması iki biçimde olur birincisi çocuğun yetişkinleri gözlemleyerek onları model almasıyla olur; ikincisi de yetişkinlerin çocuğa destek vermesi sonucu gerçekleşir. Yetişkinin desteği olmasa bile çocuk geç de olsa becerileri kazanır. Özel gereksinimli çocuklar sistematik öğretim uygulamaları olmadan öz kabım ve günlük yaşam becerilerini ya çok geç öğrenmekte veya hiç öğrenememektedirler.
Öz bakım becerileri ile günlük yaşam becerileri birbirileriyle ilişkilidirler ve bu beceri gruplarını birbirinden ayıran kesin çizgiler bulunmamaktadır. Kimi, giyinme becerilerini öz bakım becerisi olarak ele alırken kimi de günlük yaşam becerisi olarak kabul etmektedir. Öz bakım ve günlük yaşam becerileri şöyle sıralanabilir

36-60 Ay
1. Düğmesiz ve bağsız giysileri yardımsız giyinir.
2. Yardımla saçını tarar.
3. Giysisindeki büyük düğmeleri ilikler-çözer.
4. Giysilerinin önünü-arkasını ayırt eder.
5. Ellerini yıkar.
6. Dişlerini fırçalar.
7. Sözel ipuçları ile tabakları, peçeteleri, çatal ve kaşıkları doğru yerleştirerek sofra kurmaya yardım eder.
8. Boyuna uygun bir askıya ceketini veya hırkasını asar.
9. Masada kirlettiği kendine ait yeri temizler.
10. Gece gereksinim duyduğunda uyanır ve tuvalete gider.
11. Burnunu mendille siler.
12. Ev ilerine yardım eder.
13. Kendisine ait eşyaları toplar.
14. Yardım ile bıçak kullanır

60-72 Ay
1. Elini, yüzünü yıkar, kurular.
2. Kendi kendine giyinir-soyunur.
3. Giysilerindeki düğmeleri çözer-ilikler.
4. Yemek yerken uygun araç-gereci kullanır.
5. Dişlerini fırçalar.
6. Saçlarını tarar.
7. Bıçakla yumuşak nesneleri keser.
8. Bıçakla ekmeğine yumuşak nesneleri sürer.
9. Ayakkabılarını bağlar.
10. Tabağına servis tabağından yiyecek alır.
11. Duruma ve hava şartlarına uygun giyecekleri seçer.
12. Tuvalet gereksinimi ile ilgili işleri yapar.

Temel berilerden sonra ileri derecede öz bakım becerileri kazanılır. Temel becerilerin kazanılması, üst düzey becerilerin kazanılmasını kolaylaştırmaktadır. Öz bakım ve günlük yaşam becerilerine sahip olan çocuklar, aileleri tarafından daha az istismar ve ihmal edilmekte ve aile bireyleri tarafından daha çok sevilmektedirler. Aynı zamanda sosyal kabul düzeyleri yükselmekte ve sosyal ortamlara daha çok girmektedirler.
Öz bakım becerilerini kazanamamış bir çocuk ailesi için büyük bir yüktür. Çocuğun aileye bağımlılık düzeyi, öz bakım becerilerini kazanma düzeyi ile aynı doğrultudadır. Öz bakım ve günlük yaşam becerilerini kazanan bireyin başkalarına olan bağımlılığı azalır ve ayakları üzerinde durmayı ve yaşamını bağımsız sürdürmeyi öğrenir.
Yaşamın ilk altı yılını kapsayan dönem çocukların gelişimlerinin hızlı olduğu, karakter ve kişilik yapısının şekillenmeye başladığı en önemlisi bazı temel alışkanlıkların kolayca kazandırılabildiği çocuğun yaşamındaki en önemli yıllardır. Bu dönemde çocuğa kazandırılacak temel alışkanlıklar, zamanla, yönlendirmeyle ve özellikle de tekrara bağlı olarak kazanılmış davranışlara dönüşmektedir. Kazandırılan bu temel alışkanlıklar; bireyin yaşadığı doğal ve toplumsal çevreye uyumunu sağlayan davranışlardır, bu davranışlar bir kez kazanıldıktan sonra tekrarlanarak çoğu kere yaşam boyu varlıklarını sürdürürler.
Çocuğa bu önemli dönemin başlangıcında iyi ve doğru alışkanlıkların kazandırılmaya çalışılması çok önemlidir. Bu konuda aileye ve okulöncesi eğitimcilerine büyük görevler düşmektedir.
En hızlı gelişme çağı olan okulöncesi dönemde, çocuğa kazandırılacak olan öz bakım becerileriyle ilgili temel bilgi ve alışkanlıklar onun sağlıklı bir birey olarak yetişmesini sağlayacak ve gelecek yaşamda bağımsız, kendine yeten, topluma uyumlu, olumlu davranışlara sahip bir birey olmasına zemin hazırlayacaktır. Çocuğun yaşamındaki bu kritik dönemde yemek yeme, giyinme-soyunma, temizlik, tuvalet, tehlikelerden korunma gibi öz bakım becerilerinin kazanması gerekir.

Öz bakım becerilerinden biri olan yemek yeme konusundaki tutumlar çok erken yaşta ortaya çıkar ve zamanla gelişir. Çocuğun okulöncesi çağlarda kazandığı yemek yeme alışkanlığı hayatının daha sonraki dönemlerini etkileyecek, yaşanılan olumsuzluklar ileride ortaya çıkabilecek beslenme sorunlarının temelini oluşturacaktır. Çünkü beslenme çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal gelişmesini ve sosyal davranışlarını doğrudan etkilemektedir.

Çocuğun kazanacağı öz bakım becerilerinden olan giyinme, beceri isteyen bir takım davranışların birbiri ardına yapılmasını gerektirmektedir. Belirli olgunluğa erişmeden giyinme soyunma ile ilgili davranışların yapılması çocuktan beklenilmemelidir. Çocukla ilgili diğer tüm davranışlarda olduğu gibi giyinme-soyunma ile ilgili davranışların kazandırılmasında da sabırlı olmalı, çocuk özgür bırakılmalıdır. Son yıllarda giyim sektörü okul öncesi çağı çocukları için üretilen giysilerde, bu yaş çocuğunun kendi başına yardım almadan giyinebileceği şekilde
kolaylıklar yapmıştır. Bu da çocuktan daha fazla beceriyi başarmasını beklememizi sağlamaktadır. Ancak, özellikle annelerin bu konudaki
becerilerin gelişmesi için çocuklara gereken fırsatları vermeleri oldukça önemlidir.

Çocuğun sağlıklı bir hayat sürmesinde önem taşıyan temizlik ve tuvalet alışkanlığı kazandırılırken, ebeveynlerin tutumları bu becerilerin
yerleşmesinde önemli rol oynamaktadır. Çocuğa iyi model olmanın yanı sıra onun bu alışkanlıkları ile ilgili davranışlarını gözlemlemek ve gerektiğinde onu istenilen davranışa yönlendirmek, alışkanlıkların kazanılmasını çabuklaştırarak kalıcı olmasını sağlayacaktır. Çocuğun vücudu ve vücut fonksiyonlarına karşı duyarlılığı, bu becerilerin
çocuk açısından ne denli önemli olduğunu ortaya koymakta, tuvalet vb. becerilerin kazandırılmasında bizlere yardımcı olmaktadır

Çocukların küçük yaşlardan itibaren kazanmaları istenilen bir başka öz bakım becerisi de tertip düzendir. Çocukla kurulan iyi bir iletişimle
bu konuda kazandırılmak istenenlere ulaşılabilir. Beş yaş çocuğunun belirgin özelliklerinden birisi, yetişkinin yaptığı her şeye karşı büyük ilgi
duymasıdır. Bu nedenle oyunlarında daha çok yetişkinin günlük etkinliklerini taklit eden kız ya da erkek çocuk, evde anneye yardım etmekten, sofra kurmaktan, çamaşır toplamaktan, toz almaktan vb. büyük zevk duyar. Bu tür etkinliklerde çocuğun bu konularda beceri kazanmasını kolaylaştırır.

Çocukluk yılları, çocuğun dikkatsizliği, ilgisizliği, aceleciliği nedeniyle birçok tehlikelerle karşılaştığı dönemdir. Bu dönemdeki kazalar zaman zaman tüm yaşamı etkileyebilecek sağlık problemleriyle sonlanabilir. Yaşamın ilk yıllarında ev, çocukların ilk kaza tecrübelerini yaşadıkları yerdir. Çocukların evde ve yakın çevrelerinde maruz kalabilecekleri birçok kaza vardır. Bu konuda ebeveynlerin çocuğu bilinçlendirmesi onun kendini tehlikelerden korumasını sağlayacaktır.

Çocuğa okul öncesi dönemde kazandırılacak öz bakım becerileri, bir yönüyle onun gelecek yaşantısına güvenle bakılmasını sağlayacaktır.
Bu konuda bilinçli olarak verilen eğitimin katkıları büyüktür. Yapılan çalışmalar, annelerin eğitim düzeyinin yükselmesinin, çocukların öz bakım becerilerine olumlu katkılar sağladığını ortaya koymaktadır. Okulöncesi eğitim kurumuna giderek sistemli eğitimden yararlanan,
gün içindeki rutin etkinliklerle öz bakım becerilerine yönelik davranışları tekrarlama fırsatı bulan çocukların, öz bakım becerilerine yönelik davranışları yapmalarında okul öncesi eğitim almayan
çocuklara göre farklılıklar olduğu görülmektedir. Bu dönemde annelere düşen görev oldukça fazladır.